Prostat Füzyon Biyopsi

Prostat Füzyon Biyopsisi

Erkeklerde en sık karşılaşılan ikinci kanser türü olan prostat, maalesef ülkemizde de sık görülmektedir. Prostat kanseri şüphesi ile karşı karşıya kalan hastalarda kesin sonuca ulaşmak için biyopsi yapılması şarttır.

Standart biyopsi yani TRUS rehberliğinde biyopsi prostat kanseri şüphesinde hastalığı saptamak için en sık tercih edilen bir yöntemken maalesef son yıllarda yapılan araştırmalar bu yöntemlerin bazı kanser türlerini saptamada yetersiz kaldığını gözler önüne sermiştir. 2 boyutlu prostat görüntüsü eşliğinde rektuma komşu arka yüzeyden yaklaşık 12 ayrı örnek alınarak patolojiye gönderilen bu yöntemde atlanan kanserli dokular sebebiyle hastalar aynı şikayetleri yaşamaya devam eder ve bu biyopsi de birkaç kez tekrarlanmak zorunda kalabilir. Son yıllarda hayatımıza giren Multiparametrik manyetik rezonans görüntüleme 2 – 3 milimetre gibi en küçük kanser odaklarını bile belirleyerek en güvenilir yöntem olduğunu ispatlamıştır.

Transrektal Ultrason-Manyetik Rezonans Prostat füzyon biyopsi nedir? Derseniz de yanıtı kolay. Prostat kanseri şüphesi ile karşılaşan hastalara önce manyetik rezonans incelemeye sokulur. Bu incelemede şüpheli görülen alanlar varsa eğer görüntüler merkezimizden bulunan ve son teknoloji ile üretilmiş olan özel cihazlarda ultrasonografi sistemine yüklenir ve manyetik rezonans ile ultrason görüntüleri karşılaştırılarak şüpheli nokta belirlenerek tam doğru noktaya biyopsi yapılması sağlanır.

Hastalar genel anestezi yapılmadan sadece bölgesel anestezi ile makat bölgesinden yapılan müdahale ile acısız, ağrısız ve hızlı bir şekilde yapılabilem bu işlem 2016 yılından beri Prof. Dr. Hakan Özdemir tarafından kurulan merkezimizde tüm hastalarımıza uygulanmaktadır. Türkiye’de füzyon biyopsi işlemini ilk gerçek uygulayan merkez olarak bir başarıya daha imza atan Prof. Dr. Hakan Özdemir, prostat hastalarına korkulu standart biyopsi sürecini unutturarak sonuç odaklı ve acısız füzyon biyopsi uygulamalarını gerçekleştirmektedir.

Merkezimizde Prostat Füzyon Biyopsi Yöntemi

Erkeklerde en sık görülen kanser türü olan prostat kanseri, prostat dokusunu oluşturan hücrelerin anormal bir büyüme seyri göstererek tümör yapıları oluşturmasıyla ortaya çıkar. Genç yaşlarda neredeyse hiç belirti göstermeden sinsice ilerleyebilen prostat kanseri tanı ve tedavide geç kalındığında zamanla idrar yollarında tıkanma ve etraftaki diğer dokulara da yayılma gibi kötü sonuçlar doğrabilir. Ülkemizde yılda 14 bin kişi prostat kanseri ile savaşmaktadır.

Prostat Kanseri ile Karşılaşma Riskini Arttıran Faktörler Nedir?

Prostat kanserinde en önemli faktör yaştır. 50 yaşın altında görülme riski yok denecek kadar azken 80 yaşına ulaşan erkeklerin %80'inde ise prostat kanseri vardır.

İkinci önemli faktör ise aile geçmişidir. Yani ailesinde prostat kanseri olan erkeklerin bu hastalığa yakalanma riski diğerlerine göre daha yüksektir.

Diyet; Uygun beslenme ile prostat kanseri risk grubundan çıkmak mümkündür. Yani fazla yağı ve şekerli gıdaalrdan kaçıp lifli besinler tüketmek prostat kanseri olma riskinizi azaltabilir.

Prostat Kanserinden Şüphe Etmenizi Sağlayacak Belirtiler Nelerdir?

İdrar yapmakta zorluk ve PSA oranlarındaki yükselmeler bizi prostat kanserinden şüphelenip elle muayene ve laboratuvar muayeneleri yaptırmaya yöneltir.

Prostat Kanserinden Şüphelenildiğinde Neler Yapılmalıdır?

Böyle bir şüpheyle karşılaştığınızda hızlı bir şekilde prostat biyopsisi yaptırmanız gerekir.

Standart Biyopsi Nedir?

Makat bölgesine yerleştirilen ultrasonografi cihazı (TRUS) ile prostatlı bölgeye ulaşarak buradan sistematik bir şekilde toplamda 12 parça örnek alınması işlemidir. Temel olarak iğnenin prostatın içine yönlendirilmesine kılavuzluk eden bu yöntemin en büyük dezavantajı bazı kanserleri yakalayamaması ve yakaladığı kanserlerde hastalığın seviyesini doğru tespit edememesidir. Bu durum sebebiyle art arda birkaç kez biyopsi yaptırmak zorunda kalınabilir. Standart biyopsinin doğru sonuç verme oranı %30 - 40 arasındadır.

Son Yıllarda Karşımıza Çıkan Manyetik Rezonans Görüntüleme Nedir?

bu yöntemde manyetik rezonans görüntülerini ultrasonografi cihazında kullanarak MR ve ultrason görüntüleri eşlenir ve bu görüntülerle net bir şekilde saptanan kanserli alana biyopsi yapılması sağlanır. 2 ile3 milime kadar kanserleri bile yakalayan, kanserin türünü, agresifliğini, tam yerleşim yerini görebildiğimiz bu yöntemle çok daha sağlıklı sonuçlara ulaşabilmek mümkündür.

MR- Ulstrason Prostat Füzyon Biyopsi Nedir?

Eskiden standart biyopsi ile körlemesine yapılan biyopsileri ortadan kaldırarak direk olarak hedefe ulaşmanız füzyon biyopsi ile mümkündür. Özel donanımlı cihazlar birleştirilen MR ve ultrason görüntülerini birleştirilmesiyle hedefe yönelik biyopsiye olanak sağlayan bu yöntemde çok küçük durumdaki tümörler bile yakalanır.  Sonuç olarak hastaları sonuçsuz bırakacak standart biyopsiden kurtararak füzyon biyopsi ile tümörün tam yerini saptıyor adeta GPS kullanır gibi tespit edilen kanserli alana doğru hareket ediyoruz. Bu sayede defalarca yapılmak zorunda kalınan standart biyopsiden kurtuluyor, yaşanan hastalığı hızlı bir şekilde teşhis edip doğru tedaviye başlayabiliyoruz.

Bizim Kullandığımız Yöntemin Avantajları Nelerdir?

Hem ultrason hem de MR görüntüsünü  gerçek zamanlı olarak birleştirerek yaptığımız füzyon biyopsi işleminde lezyona doğru net bir şekilde ulaşılır. Transperinal yöntemle genital bölgeden ciltten girilerek genel anestezi altında veya transrektal yöntemle makattan girilerek  füzyon biyopsi yapılabilir. Bizim merkezimizde daha ağrısız ve acısız olduğu için transrektal yöntem kullanılmaktadır.  Bu yöntemde sadece lokal anestezi yeterlidir ve herhangi bir acı hissedilmez, 15 – 20 dakikada biyopsi işlemi tamamlanır ve hasta bir saat içinde günlük hayatına geri dönebilir.

Sonuç olarak prostat kanseri şüphesi olan hastalarda MR incelemesi yapılması çok önemlidir. Bu incelemenin ardından eğer biyopsi yapılacaksa füzyon biyopsi yöntemi seçilmeli ve makatta girişle lokal anestezi ile yapılan yöntem tercih edilmelidir.